top of page
  • Facebook
  • X
  • Youtube
  • Instagram
  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn
  • Instagram

Ben Kimim?

Gönül İŞGİNER ERCİYES

1984 yılında Kayseri’de doÄŸdum. Henüz 4 aylıkken ailemle İstanbul’a taşındım ve ilkokul 2. sınıfa kadar burada yaÅŸadım. Sonrasında, lise 2. sınıfın bitimine kadar Kayseri’de hayatımı sürdürdüm. İki ÅŸehir arasında mekik dokuduÄŸum bu yıllar, beni kültürlerin kesiÅŸiminde yetiÅŸtirdi. Anadolu’nun köklü gelenekleriyle İstanbul’un dinamizmini harmanlamak, bazen zorlayıcı olsa da bana esneklik, uyum saÄŸlama ve farklılıkları kucaklama yeteneÄŸi kazandırdı.

Lise eÄŸitimimi, ticaret lisesinde tamamladım. Bu tercihim hem okuyup hem çalışma disiplinini erken yaÅŸta öÄŸrenmemi saÄŸladı. Ardından, Muhasebe ve Vergi Uygulamaları bölümünden mezun oldum. Ancak içimde hep bir “Bu deÄŸil…” hissi vardı. Kurumsal hayatın içinde geçen yıllar, bana mesleki deneyim kazandırsa da tutkumu bulmak için, özümde bir yerde her zaman yeni bir yol arayışı devam etti.

2013 yılında hayatımın en önemli iki kararını aldım: Kendimi en “ait” hissettiÄŸim yere, Çanakkale’ye yerleÅŸtim ve evlendim. Bu topraklar bana sadece bir ev deÄŸil, içsel huzuru ve kendimi yeniden keÅŸfediÅŸin özgürlüÄŸünü sundu. Çanakkale, benim için, doÄŸanın ve insan hikayelerinin birleÅŸtiÄŸi bir liman oldu. Burada, geçmiÅŸle gelecek arasında köprü kuran bir ÅŸehirde yaÅŸamak, dönüÅŸümün ve sürekli öÄŸrenmenin ne demek olduÄŸunu hatırlattı. YaÅŸadığım her ÅŸehir, tanıştığım her insan ve kat ettiÄŸim her yol, bana ÅŸunu öÄŸretti:

"Hayat, bir varış noktası değil, kendini keşfettiğin bir yolculuktur."

2016 yılında, ansızın kendimi ve çevremdeki herkesi tanıyamadığım bir güne uyandım. Bu, anlamlandıramadığım bir bilinmezlikti. İnsanlar bana geçmiÅŸimi anlatıyor, kim olduÄŸumu hatırlatmaya çalışıyordu, ancak benim için her ÅŸey boÅŸ bir ekrana bakmaktan farksızdı. Hafızamı kaybetmiÅŸtim.

İlk anda bunu bir felaket olarak gördüm. Tüm hayatımı sıfırdan inÅŸa etmem gerektiÄŸini düÅŸündüm. Sanki hayat beni bir uçurumdan aÅŸağı itmiÅŸti. Ancak zamanla fark ettim ki aslında yanımda bir paraÅŸüt vardı. Hafızamı kaybetmek, bana hiç sormadığım soruları sorma cesareti verdi:

"Ben kimim? GeçmiÅŸim beni nasıl tanımlıyordu? Nelerden korkuyordum?"

Ve anladım ki bu kayıp, aslında kendimi bulmam için bir davetti.

Bu yolculuk kolay deÄŸildi. KaybolmuÅŸluk hissi. Bazen yol aldım, bazen direndim, her ÅŸeyin eski haline dönmesini istedim. Ama zamanla fark ettim ki acı, geçmiÅŸi geri getirmek için deÄŸil, beni büyütmek için oradaydı. Acı bir düÅŸman deÄŸil, bana "Burada görmen gereken bir ÅŸey var" diyen bir öÄŸretmendi. Hissetmekten kaçtığım her an, aslında kendimden kaçıyordum. Kabul ettim ve yüzleÅŸtim. Hafızamın yokluÄŸu bana en deÄŸerli öÄŸretiyi verdi: Kendimle dürüstçe yüzleÅŸme cesareti. Yıllarca kaçtığım korkularımı, yargılarımı ve kendime anlattığım masalları görmemi saÄŸlayan bir kılavuz oldu.Anladım ki bu masallar sadece kendimizi güvende hissetmek için uydurduÄŸumuz hikayelerdi…

İnternet sitesinin gizlilik politikasına eriÅŸmek için lütfen tıklayınız.

İnternet sitesinin kullanımına iliÅŸkin ÅŸartlar ve koÅŸullar için tıklayınız.

bottom of page